Page 6 - Riskli Dergi
P. 6
GÜNDEM / 6 Yüzyılın en yıkıcı felaketlerinden biri olarak
kabul edilen, ülkemizin 10 ilinde çok sayıda
insanın hayatını kaybetmesine ve yaralan-
masına yol açan Kahramanmaraş merkezli
depremin psikolojik etkileri özellikle çocuklar
üzerinde kendini gösteriyor. Sel, yangın ve
şiddetli fırtına gibi diğer doğal afetlerden
farklı olarak hiçbir belirti vermeyen aniden
hızlı bir şekilde ortaya çıkan deprem, ço-
cuklar ve gençler üzerinde unutulması zor
derin ve yıkıcı izlere neden oluyor. Deprem
çocuklarda, “güvenlik” ve “normallik-ola-
ğanlık-“ duyularının sarsılması, duygusal
ve fiziksel olarak tükenmişlik, bazı çocuk-
larda ise diğer arkadaşlarının yaralanma-
sı ya da hayatını kaybetmesinden dolayı
suçluluk gibi duyguların gelişmesine de yol
açabiliyor. Ebeveynlerin sakin davranarak
ve deprem hakkında konuşmaktan kaçın-
madan çocuklarına sarılarak onların yanına
olduğunu hissettirmesi bu süreçte büyük
önem taşıyor.
Memorial Şişli Hastanesi Çocuk ve Ergen
Psikolojisi Bölümü’nden Pedagog Dr. Melda
Alantar, çocukluk çağı ve ergenlik dönemin-
de, depremin yıkıcı psikolojik etkinin kontrol
altına alınması için önerilerde bulundu.
Çocuklar yaş ve gelişimsel olgunluk
düzeylerine göre farklı tepkiler
gösterir
Kasırga, bora, hortum gibi diğer doğa olay-
larından farklı olarak depremler herhangi
bir uyarı meydana gelmeden oluşur. Bir-
kaç dakika içinde geniş çaplı yıkımlara ne-
den olur. Bu durum, felaket kurbanlarında
başa çıkmayı kolaylaştırıcı psikolojik uyumun
azalmasına sebebiyet verir. Hayatta kalan-
lar artçı şokların sarsıntıları, patlama sesleri,
yıkımı hatırlatan duman, is gibi gerçeklerle
karşılaşmak zorunda kalırlar. Özellikle ço-
cuklar için karmaşa ve şaşkınlık yaratan bu
durumla başa çıkmak çok zordur. Yıkık ve
terk edilmiş mekânlar, her yeri kaplayan ça-
mur ve soğuk insanları çaresizliğe sürükler.