Page 13 - Riskli Dergi
P. 13

Duygular




 Gerçekten






 EVRENSEL MI?









 Ünlü yazar İdil Sevil ile duyguları ve kültürü konuştuk. Yıllardır
 duyguların evrensel olduğunu duyduk, peki duygular gerçek-

 ten evrensel mi? Coğrafyadan coğrafyaya duygular değişiyor
 olabilir mi?









        İdil Hanım, dergimize konuk olduğu- ninin bilincinde mi?
        nuz için öncelikle teşekkür ederim.  Değil, özellikle bizim kültürümüzde hiç değil.
        Uzun yıllardır psikolog, yazar, eğitim  Çünkü duyguları maskelemeye çok yatkınız –
        program yöneticiliği, e-öğrenme  içe- bu konuyu iki kitabımda da ayrıntılandırdım.
        rik sağlayıcılığı gibi önemli misyonlar
        üstleniyorsunuz. Peki, bu tanımların  Kişi ayan beyan  ortada  duran duyguları-
        dışına çıkarsak, sizi en iyi ifade eden 5  nı dahi görmekte zorlanırken maskelenmiş
        sözcük ne olurdu?                                     duyguları  görmek  neredeyse imkânsızlaşı-
        Öğrenmeyi, sınırları genişletmeyi, hayal kur- yor. ‘Maskeleme’ye örnek; ‘korkmaması ge-
        mayı, üretmeyi seviyorum. Beş dediyseniz  reken’ erkeklerin korkuyu öfkeyle bastırma-
        beşinciyi de bulacak kadar da kuralcıyım.             sı, ‘kızmaması gereken’ kadınların kızgınlığın
                                                              yerine üzüntü koyması gibi bilinçsizce yapı-
        Sevilen bir yazarsınız ve oldukça ilgi  lan değişimler, duyguyu anlayıp onunla yüz-
        çekici araştırmalarınız mevcut. Peki,  leşmeyi zorlaştırıyor.
        “yazmak” sizin için ne ifade ediyor?
        Uçuşan, biriken, yığılan, düzensizleşen dü- Elbette iş, çocukluktan başlar: ağlayan çocu-
        şünce ve bilgileri düzenlemek, sıraya koy- ğu utandırmak, örneğin ‘zırıl zırıl kız gibi ağ-
        mak, tasnif etmek ve sonunda bir noktaya  lama’ azarı, çocuğun ilerde üzüntüyü utanç-
        – hatta öğüte – vardırmak.                            la ve kızgınlıkla bağdaştırmasına yol açar.
                                                              Görmezden gelip dikkatini dağıtarak avut-
        Yakın dönemde “Türk’ün Aklı Nasıl Ça- maya çalışmak, geçiştirmeyi öğretir. Yalnız
        lışır?”dan sonra yeni bir araştırma kita- bırakma gibi bir ceza ise korkuyla bağdaştır-
        bıyla okuyucuyla buluştunuz; “Türk’ün  masına neden olur. Bu çocuk, zamanla duy-
        Kalbi Nasıl Çarpar?” Sizce insanlar ger- gusunu okuma ve dolayısıyla çözüm bulma
        çek duygularının, bu duyguların köke- konusunda başarısız bir yetişkin haline gelir.
   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18