Page 40 - Riskli Dergi
P. 40
İŞ DÜNYASI / 40 Hustle culture, özellikle son 20 yıl içinde sos- zorunda kalıyor. Artık sadece iş gücü de-
yal medyanın etkisiyle giderek daha fazla ğil, çalışanların ruhsal ve duygusal sağlığı
yayılan bir kavram haline geldi. Bu kültür, da göz önünde bulunduruluyor. Çalışanlar,
başarılı olmanın tek yolunun durmaksızın işyerlerinde anlamlı bir varlık göstermenin
çalışmak olduğunu savunuyor. Hustle cul- yanı sıra, aynı zamanda kişisel hedefleri-
ture yaklaşımında çalışanlar, iş dışında da ne de odaklanabiliyorlar. Bu yüzden, bir-
sürekli olarak kendilerini geliştirmek, giri- çok şirket esnek çalışma saatleri, daha az
şimcilik yapmak ya da kariyerlerine odak- yoğun iş yükü ve daha fazla tatil hakkı gibi
lanmak zorunda olduklarını hissediyor. seçenekler sunmaya başlıyor.
Bu anlayış, “ne kadar çok çalışırsan, o kadar ABD, Japonya, Güney Kore ve
başarılı olursun” gibi bir bakış açısını bes- Çin Gibi Ülkeler, Bu Kültürün En
liyor. Ancak bu, çoğu zaman tükenmişlik,
stres ve kişisel hayatın ihmal edilmesi gibi Fazla Görüldüğü Ülkeler Arasında
olumsuz sonuçlara yol açıyor. Bulunuyor
Amerika Birleşik Devletleri, hustle culture’ın
Z Kuşağı’nın Anti-Hustle Yaklaşımı
doğduğu ve en fazla yayıldığı ülkedir. Bu-
rada girişimcilik ve bireysel başarı çok faz-
Z Kuşağı, bu hızlı tempo ve sürekli çalışma la ön plana çıkıyor. “The American Dream”
anlayışına karşı çıkmaya başladı. Bu kuşa- (Amerikan Rüyası) kavramı, genellikle daha
ğın bireyleri, başarıyı sadece iş yerindeki fazla çalışarak ve özverili çabalarla büyük
terfi ve maddi kazançlarla ölçmenin öte- başarılar elde etmek üzerine şekillendiril-
sine geçiyor. Daha fazla boş zaman, kişisel miştir.Kanada, iş yaşamında esnekliğe ve
gelişim, iş-yaşam dengesi gibi unsurlar, bu dengeye daha fazla vurgu yapıyor olsa da,
nesil için giderek daha önemli hale geliyor. ABD’ye benzer şekilde hustle culture’ın et-
İş dünyasında artık “daha çok çalış” anla- kilerini görmek mümkündür. Özellikle büyük
yışının yerini, “daha anlamlı çalış” yaklaşımı şehirlerde ve teknoloji sektöründe, yoğun
alıyor. Z Kuşağı’nın anti-hustle yaklaşımı, çalışma temposu ve yüksek performans
sadece çalışmanın değil, aynı zamanda beklentisi yaygındır. Japonya, “karoshi”
kişisel değerlerin, mutluluğun ve ruhsal (aşırı çalışmaktan ötürü ölme) terimiyle
sağlığın da ön planda tutulması gerekti- tanınan bir ülke olarak, geleneksel olarak
ğini savunuyor. Bu nesil, işyerinde yalnızca işte yüksek özveri ve disiplin kültürünü be-
maddi kazanımlar için değil, aynı zaman- nimsemiştir. Burada işyerinde fazla mesai
da kişisel tatmin için de çaba göstermenin yapmak, sadakat göstermek ve başarıya
gerekliliğine inanıyor.
ulaşmak için çok çalışmak norm olarak ka-
bul ediliyor.
İş Yaşamında Değişim ve Yeni
Beklentiler Güney Kore, benzer şekilde uzun çalış-
ma saatleri ve yüksek beklentilerle bilinir.
Z Kuşağı’nın iş yaşamına katılımı, şirketlerin Özellikle genç nesiller arasında işyerinde
çalışma kültürünü yeniden şekillendiriyor. fazla mesai yapmanın yaygın olduğu bir
Geleneksel “9-5” mesai düzeni, giderek ülkedir. Kore’deki büyük şirketler ve tekno-
daha az yaygınlaşırken, daha esnek ve di- loji firmaları, çalışanlarından sürekli yüksek
jitalleşmiş iş modelleri yükseliyor. Çalışanlar, performans beklemektedir. Çin, özellikle
sadece işyerinde fiziksel olarak bulunmak teknoloji ve e-ticaret sektörlerinde yo-
zorunda kalmadan, verimli ve yaratıcı ola- ğun çalışma kültürünün öne çıktığı bir baş-
bileceklerini düşünüyorlar. ka örnektir. “996” kültürü, yani sabah 9’dan
gece 9’a kadar, haftanın 6 günü çalışmak,
İşverenler de bu değişime ayak uydurmak bazı Çinli teknoloji şirketlerinde yaygındır.