Page 7 - Riskli Dergi

Yaşanan afetler

gerçekten ‘doğal’ mı? İnsan hayatı için büyük risk olan doğal afetleri

azaltmak adına atılabilecek adımlarla daha gü-
zel bir gelecek inşa etmek mümkün.

Türkiye, özellikle de son birkaç yılda doludan sele,
yangından depreme kadar pek çok doğal afete
maruz kaldı. Bu yaşananlar çok fazla maddi ma-
nevi hasara da sebep oldu. Peki, doğal afetleri
azaltmak için bireysel olarak neler yapabiliriz?
Bu sorunun yanıtını İTÜ Meteoroloji Mühendisliği
Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Şen’in gö-
rüşlerinde arıyoruz. DASK’ın yaşanan felaketler-
den sonraki hasar tespiti ve tazminat ödemeleri
ile ilgili bilgileri ise DASK Koordinatörü Erdal Tur-
gut aracılığıyla aktarıyoruz.

İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Orhan Şen, yaptığı açıklamada şu
ifadeleri kullandı: “2020 yılı içerisinde toplam 297
adet şiddetli yağış/sel afeti rapor edilmiştir. İkinci
sırada ise 262 olay ile fırtına afeti yer almaktadır.
2020 yılında fırtına ve sel afeti ülkemizin büyük
bir kısmında görülmüştür. Ülkemizde 2020 yılında
çıkan 3 bin 399 adet orman yangınında toplam
20 bin 971 hektarlık ormanlık alan zarar görmüş-
tür. 2021 yılında Ağustos ayına kadar yangınlar-
da 175 bin 773 hektar ormanlık alan yok olmuştur.
Meteorolojik koşullar orman yangınlarının oluşu-
mu, şiddeti ve süresi üzerinde son derece etkili
olmaktadır. Gerek insan kaynaklı gerekse nedeni
doğaya bağlı orman yangınlarında meteorolojik
koşullar tetikleyici rol oynar.”

Küresel ısınmadaki 1 Doğa kaynaklı afeti azaltmanın yollarına deği-
nen Şen, “İlk olarak doğru arazi kullanımı ve yer-
derecelik artış, doğa leşim yerlerinin seçimi için bölgenin tüm tehlike-
kaynaklı afetleri lere göre risk analizinin yapılması gerekiyor. Öte

yüzde 30 oranında yandan riskli yerlere yerleşilmemeli ya da binalar
zemine uygun bir şekilde inşa edilmelidir. Ayrıca
arttırıyor risk altındaki yerleşim yerleri belirlendikten son-
ra orta ve uzun vadeli zararları azaltma plan-